MANAVGAT’TA COŞKULU 30 AĞUSTOS

586A1643

MANAVGAT’TA COŞKULU 30 AĞUSTOS

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 94. Yıl dönümü, Manavgat’ta Manavgat Belediyesi’nin organizasyonuyla düzenlenen fener alayı ve Candan Erçetin konseriyle coşkulu bir şekilde kutlandı.

Akşam Saat 20.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Manavgatlılar, Belediye Başkanı Şükrü Sözen önderliğinde ellerinde meşaleler ve Türk bayraklarıyla yürüyüş yaptı. Antalya Caddesi-Yapay Şelale kavşağı-İbrahim Sözen Caddesi ve Atatürk Kültür Merkezi güzergahında büyük coşku ile yürüyen Manavgatlılar, konser alanına marşlar söyleyerek girdi. Coşkulu fener alayında gençler tarafından açılan dev Türk Bayrağı herkesi duygulandırdı. 30 Ağustos Fener Alayı yürüyüşüne CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, eşi Hatice Sözen, CHP İlçe Başkanı Aliye Coşar, oda başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, muhtarlar ve Manavgat halkı büyük ilgi gösterdi. Coşkulu yürüyüşle AKM’ye ulaşan Manavgat halkı, 10. Yıl marşı eşliğinde uzun süre bayraklarını salladı. AKM önünde kurulan büyük sahnedeki Candan Erçetin konseri öncesinde CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Manavgat halkının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı. Ardından Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen Manavgat halkına hitaben duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmasında 30 Ağustos Zafer Bayramının önemini anlatan Şükrü Sözen, okuduğu Atilla İlhan’ın “Mustafa Kemalim” şiiriyle herkesi duygulandırdı. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen gecede yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi.

586A1631

Başı Toroslar kadar dik, gönlü Akdeniz kadar zengin çok değerli hemşerilerim. varlıklarıyla bizleri onurlandıran hanımefendiler, beyefendiler, geleceğimizin teminatı gençlerimiz, çocuklarımız… HEPİNİZ HOŞGELDİNİZ… Sözlerime başlarken sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum…Bugün burada sizlerle 30 Ağustos Zaferimizin 94. Yıldönümünü kutluyor olmanın gururu ve mutluluğu içindeyim. Bu pırıl pırıl akşamda, her yıl olduğu gibi yine tek yürek olduk. Çünkü hepimiz ortak geçmişe sahibiz. Biz yurt diye Anadolu’yu, Yol diye Cumhuriyeti, Onur diye tam bağımsızlığı, Önder diye Atatürk’ü seçmişiz. Biz her milli bayramda DEMOKRASİMİZ İÇİN, BAĞIMSIZLIĞIMIZ İÇİN, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN, CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN Geçmişte bu meydanlardaydık, bugün bu meydandayız. Yarın da bu meydanlarda olacağız. Bundan hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Ne ölmekle biteriz. Ne öldürülmekle. Hiç nehirler kurur mu denize dökülmekle Atatürk öldü mü ki, Atatürkçüler ölsün. Ben Türküm diyorsa eğer kişi, burnunun direği sızlayacak vatan denilince. Yoksa soluduğu hava haramdır Türküm diyene. Yüreğine bir ateş parçası düşmüyorsa şehidini görünce, hainden farkı yoktur o kişinin. Ne mutlu ki bu akşam çok kalabalığız. Hangi düşüncede olursanız olun önemli değil. Ne yersiniz, ne giyersiniz, fakir misiniz, zengin misiniz, Çerkez misiniz, Kürt müsünüz önemli değil. Bu akşam Türkiye’min bütün güzellikleri burada. Bu gün ellerimizde bayraklarımız ve meşalelerle coşkuyla yürüyerek, milli birlik ve beraberliğimizin hiçbir zaman bozulmayacağını, tüm Türkiye’ye kanıtladık. Ülkemizin vicdani sesini yansıttık.

586A1776

Ben de böylesine büyük bir milli onurla yoğrulan vatanın evladı olarak, sizin gibi yürekli, aydın insanlarla yaşamaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Sizler iyi ki varsınız. Hepinize sonsuz teşekkürler. Değerli hemşerilerim. Büyük zaferin üzerinden 1 asra yakın zaman geçmiş. Aradan geçen yıllar, bazılarının hafızalarında, milli mücadelenin hangi şartlarda kazanıldığına dair izler bırakmamış olabilir. Ancak bu gerçeği, zaferin asıl sahibi yüce milletimiz çok iyi bilmektedir. Bu bayram, o zaferle kazanılanları korumaya yemin edenlerin bayramıdır. Bu zafer, var olma mücadelesinde kendisine yol çizmesi gereken bir milletin, topyekün şahlanışının, özgürlük ve bağımsızlığının sembolüdür. Bu büyük mücadelenin başkomutanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizdir. Yaşamak güzel. Ama Cumhuriyetle ve bize kazandırdığı değerlerle yaşamak bir başka güzel. Bir ülkede Demokrasi varsa, Özgürlük varsa, Laiklik varsa, Cumhuriyet varsa, YAŞAM VARDIR. Her şeyden önce Mustafa Kemal Atatürk varsa yarınlar daha güzeldir, çocuklarımızın geleceği daha aydınlıktır. Türkiye bugün hala sapasağlam ayakta duruyorsa, Atatürk döneminde atılan temellerin sağlamlığındandır. “Senden yana olanın da, sana karşı duranın da bir değeri yok seni anlamadıkça” demiş şair Özdemir Asaf. Mustafa Kemali anlamadan, bu ülkenin refaha çıkması mümkün değildir. 23 Nisan'a, 19 Mayıs'a, 29 Ekim'e, 30 Ağustos'a sahip çıkamayanlar, Demokrasiden, Cumhuriyetten, Özgürlükten, Yenikapı Ruhundan bahsedemez. Genç kuşağın 30 Ağustos'un anlamını öğrenmesi gerekiyor. Biz Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik bayramları olan bu günleri, yeni nesle geçmişte de öğretiyorduk, bundan sonra da öğretmeye devam edeceğiz. Çünkü içinde bulunduğumuz süreç bunu gerektiriyor. Atatürk’ü anlamaya çok ihtiyacımızın olduğu bu dönemde, O’nu anlatma misyonumuzu her şartta yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Anlatacağız çünkü, Atatürk bir ilkedir, bir idealdir, bir rejimdir, özgürlüktür, bağımsızlıktır, demokrasidir, medeniyettir.

586A1786

Cephede savaşmış, karda kışta yatmış, yaralanmış, 7 düveli dize getirmiş Ulu Önder Atatürk’e çok şey borçluyuz. Bu topraklarda Mustafa Kemal'ler tükenmez ! Bu Milletin yüreğindeki Atatürk sevgisi silinmez, silinemez ! Değerli hemşerilerim,Bu bayram akşamında içinizi karartmak istemiyorum. Ama ülkemizin gerçeklerini de bahsetmeden geçemeyeceğim. Türkiye son günlerde çok kritik süreçlerden geçmekte. Ulu önder Atatürk’ün silah arkadaşı Kazım Karabekir, “Öyle bir puslu ki hava, şeytan bile Müslüman mintanı giymiş” demiş. Türk milleti işte tam da böyle bir süreç içerisinde. Geçtiğimiz ay, ülkemiz hain terörle savaşırken, bir de din sömürücülerinin darbe senaryolarına şahit oldu. Her gün şehitlerimiz geliyor, yüreklerimiz yanıyor… Tüm terör ve 15 Temmuz Demokrasi şehitlerimize buradan bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. İnsanların öldüğü, öldürüldüğü hiçbir dava haklı değildir. Türkiye’de artık toprak utanıyor şehitleri bağrına basarken…Anaların yürekleri ağlıyor. Bunları yapan ve yaptıranlar masumları şehit ederken utanmıyor… Ölenler, Türk, Kürt, Alevi, Sünni…Dün Van, bugün Elazığ, Yarın bilmem hangi şehir. Sivil, asker polis… Ölenler biziz biz…Ölenler bizim Eliflerimiz, bizim Mehmetlerimiz. Her gün ölmeye devam ediyoruz.

DSC_7666

Teröre lanet okumaktan, başsağlığı dilemekten yorulduk. İçimiz kavruluyor. Yüreğimiz yanıyor. Ülke olarak bu acı dolu günlerin bir an önce son bulmasını diliyoruz. Biz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklarda yaşadıkça, ülkemizi teslim aldırmayacağız. Pes etmek yok, emperyalizme ve işbirlikçilerine, din tüccarlarına ve teröristlere karşı bu ülkenin Atatürkçü yürüyüşü devam edecektir. Biz bu meydanlarda her zaman bir ve beraber olmaya devam edeceğiz. Çünkü, Gün birlik olma zamanıdır. Bu gün partizanlığın, günlük siyasi itiş kakışların, sığ ve yüzeysel lafların zamanı değil. Birlik ve beraberlik ruhuna zarar verecek şekilde toplumu kutuplara ayırmanın zamanı değil. Medyayı kullanarak halkı yanlış bilgilendirmenin zamanı değil. Siyasi rant elde etmek için yapılan kasaba politikasının zamanı değil…BU GÜN NET, KESİN ALENİ ve CESURCA ULUSAL BİRLİK Ve BERABERLİĞE İHTİYAÇ VARDIR. Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve demokrasiye sahip çıkma zamanıdır. Bizler, bu ülkede yaşayanlar çok şey istemiyoruz. Ne darbe istiyoruz, ne cemaat, ne diktatörlük, ne şeriat…Tek bir arzumuz var. Ötekileştirilmeden. İtilip kakılmadan, barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz . Köle gibi değil, insanca yaşamak istiyoruz. Kadınlarımız öldürülmesin istiyoruz. Çocuklarımızın savaş, darbe, teröre değil, eğitime ve güzel bir dünyaya uyanmasını istiyoruz. Polisimize, askerimize sahip çıkılsın istiyoruz. Bir Feto’dur gidiyor. Ben de Fetö mağduruyum, Sizler de… Tüm Türkiye Feto mağduru, Bu kumpas sürecinin sıkıntısını yaşayan, mağdur edilmiş herkese de buradan selamlarımı gönderiyorum. Vicdanının temizliği ve onuruyla görevini icra eden bizim gibi insanlara tuzaklar kurulmasın. Şevkimiz kırılmasın. Ancak alçaklar, insanlara tuzaklar kurar. Bu devlet, artık tuzak kuranlara geçit vermesin istiyoruz. Bu güne kadar haklarımız, FETOLARLA, TERÖRLE, BASKICI YASALARLA, HAKSIZLIKLARLA çok yenildi. Ne kadar zorluklar yaşasak da sizlerden aldığımız güç ve güven bizleri dimdik ayakta tuttu. Ama Hakkımızı kimseye yedirtmek istemiyoruz artık. Şunu da samimiyetimle sizlerle paylaşmak isterim ki, Bize verdiğiniz bu onurlu görevi icra ederken tüm bu odakların şerrinden çok da sıkıntılar çektik. Ama hiçbir zorluktan yılmadık. Ne yasadan yılıyoruz, ne engellemelerden, ne tuzaklardan…Biz Manavgat’ımızın iyi günler görmesini istiyoruz.. . Tek isteğimiz, aydınlık geleceğimiz olan çocuklarımıza gençlerimize sahip çıkılması, Geleceğimizin lekelenmemesi…Değerli hemşerilerim. Türkiye’de tüm bu yaşananlara karşı güçlü olabilmek için toplumsal belleğimizi diri tutmak zorundayız. Bu yüzden bir kez daha barışın, özgürlüklerin, demokrasinin kenti Manavgat’tan size ve tüm ülkeme sesleniyorum. 30 Ağustos zaferinin içimizdeki inancı, azmi ve gücüyle yarınlarımızın özgür ve aydınlık günleri için birlik olalım. Atatürk’e ve eseri laik Cumhuriyet’e sahip çıkalım. El ele verelim… Bu duygu ve düşüncelerimizle Başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi, terör şehitlerimizi ve demokrasi şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. İyiye güzele ulaşmak için tüm sıkıntıları acıları, yaşananları bir kenara bırakın. Dik durun, adil olun, sabırlı olun. Kin ve nefret başkalarının “insanlık hepimizin olsun”…

DSC_7803

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Sevgiyle kalın, Atatürkle kalın, Cumhuriyet’le kalın”. Ardından sahneye çıkan ünlü sanatçı Candan Erçetin, en güzel şarkılarını Manavgat halkı için söyledi. Memleketim şarkısı ile elinde bayrakla sahneye çıkan Erçetin, 2 saat boyunca söylediği duygusal ve hareketli parçalarıyla Manavgat’ı coşturdu. Gece sonunda ünlü sanatçıya teşekkür çiçek ve plaketini Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen sundu.

DSC_7861